28 Nisan 2013 Pazar

İNCELEME: THE AMAZING SPIDER-MAN 2




Evet... Bugün size (Ultimate görünümlü) Amazing Spider-Man 2 filmini incelemeye çalışacağım. Her ne kadar çeviren arkadaşa göre Muhteşem Örümcek Adam olsa da... Arkadaş hiç mi bakmadın filmin isminin çevirisine... Niye Amazing'i inatla "Muhteşem" diye çevirdin.

Neyse gerilmeyelim... Geyik yaparak, biraz saçmalayarak, hafifte eğlenerek, daha çok eğlendirerek -eğlendiremedi-, daha da çok spoiler vererek inceleyeceğim bir film olacak. Spoiler kısmına geçmeden önce şunları söyleyeyim. İlk filmden çok daha iyi, ama sonuna kadar hadi dövüşsünler, aksiyon olsun da az eğlenek diye bekleyip sonundan memnun kalamadığım bir film oldu. Yani benim için böyleydi.

Evet bundan sonra yazacaklarım yazının gidişatına göre ağır spoiler içerebilir, eğer filmi izlemediyseniz gidin izleyin öyle gelin yoksa okumanız hiç hoş olmayabilir. Ha izlemediyseniz sitemizde tamamlanan serileri kısmından film öncesi çizgi romanı okumadan da izlemeye gitmeyin. İzleyip okumadıysanız da okuyun. Ne zarar gelir ki bir Spider-Man hikayesinden...




Evet spoilersız hava sahasına gelebildiğimize göre ilk spoilerı patlatayım. Gwen ölüyor... Uups... Pardon bu filmin sonuydu. Başa alıp ordan devam edeyim.

Film başlıyor ve ilk filmin başındaki Peter'ın ailesinin, onu amcasına bırakma ve ona veda edip gitme olayını önden ve arkadan uzaltılmış biçimde görüyoruz. Zamanla Richard Parker'ın bir sahtekar olduğunu sansakta, en son Peter'ın o metro durağını bulup Richard Parker'ın videosunu izlemesiyle Norman Osborn'un bu örümceklerle ilgili yaptığı deneyi kötü amelleri için kullanacağını ve Richard Parker'ın bunu önlemek için örümceklere kendi DNA'sından kattığını ve Peter'ın nasıl Spider-Man olabildiğini anlıyoruz.




Ve bu aile olayını sonlandırdıktan sonra günümüz başlangıcına gelelim. Film Spider-Man'in Aleksei Sytsevich'i kovalamasıyla başlıyor... Namı değer Rhino'yu... Yada Transformers Rhino mu demeliyim bilmiyorum... Aynı zamanda mezuniyet törenine yetişme çabaları içinde olan Peter geyik yaparak, dalga geçerek Aleksei'yi yakalıyor. Ardından törene gidiyor ama sürekli her yerde Yüzbaşı Stacy'yi görüyor. Ona verdiği sözü aklından çıkaramıyor.

Aslında bunların hepsi yolun Gwen'in ölümüne gittiğini hissettiriyordu insana... Gwen'in mezuniyet konuşması da keza öyle. Filmin başından tahmin edilebiliyordu bu ama sırf yanıltmak için bunu yaptıklarınıda düşündüm ben. Yani film boyunca sürekli sonun nereye varacağından emin olamadım ki bu güzel bir histi.




Sonra Gwen Peter'ı terk ediyor ve sonra arada bir yerlerde Harry Osborn geliyor. Başta şunu söyleyim, Dane DeHann harika oynamış. Kesinlikle beklediğimden çok daha iyi, rolün hakkını vermiş (Darısı Jesse Eisenberg'e.) Onun performansı ve Goblin'in filmdeki rolü ardından Gwen'in ölümüyle sanki ana düşman Electro değilde Green Goblin'miş gibi hissettim ben.

Harry'nin gelişiyle babası ölüyor ve Harry hastalığının genetik olduğunu öğreniyor. Spider-Man'in kanının onu iyileştirebileceğini düşünüyor ve Peter'dan Spider-Man'i bulmasını istiyor. Bu sırada Oscorp'un avukatlarını eziyor ve onları babasının asistanı Felicia'ya bağlayor. Evet beyler, bunu bir tek ben fark etmiş olamam. Felicia beyler, Felicia... Black Cat diyorum.




Evet bir kesinlik taşımasada bence üçüncü filmde Felicity Jones'u Black Cat olarak görme olasılığımız bir hayli yüksek. Devam edelim, bir Electro vakası var. Şöyle ki Spidey'nin en büyük hayranlarından Oscorp'ta çalışan elektrik mühendisi Max bir kazaya kurban gider ve Electro olur. Ardından Spidey onun adını hatırlamaz ve o buna çok sinirleniiir... Açıkçası ben Electro'nun bu kadar ezik olmasını çok gereksiz buldum. Masal gibi geldi bu kısım bana. Karakter daha farklı kurgulanabilirmiş. Sahneleri de aynı şekilde çok cıvıktı. Ama bir yandan da şunu söylemem lazım, Jamie Foxx harika oynamış. O tiplemeyi o karizmatik adama nasıl yüklemişler hiçbir fikrim yok... İşte burda oyunculuğunun büyüklüğünü görüyoruz Fox'un.




Spidey'e sinirlenen Electro'yu Spidey itfayecilerle birlikte yener. O sahne çok hoştu cidden. İtfaiye kasklı Spider-Man ve ekibi. Bu serinin hoş yanlarından biri de hem Peter'ı hem de Spider-Man'i daha iyi yansıtması bence. Diğer seriye göre daha geyik karakterler, ikisi de.




Arada Spider-Man Harry'ye gider ve kanının veremeyeceğini bunun çok tehlikeli olduğunu söyler, Harry Felicia'dan Oscorp'ta örümcek zehirlerinin tutluduğunu öğrenir (burda Felicia kediliğini gösterir) tam bu zehirleri araştırırken Donald Menken erişimi engeller ve Max Dillon kazasını Harry'nin üstüne atarak onu şirketten uzaklaştırır. Electro'yu kaçırır ve onunla Oscorp'a girer ardından örümcek zehrini vücuduna enjekte eder Green Goblin olur. Tüm bunlar olurken Gwen-Peter ilişkisinde yeni bir gelişme vardır. Gwen Oxford'a kabul edilir. İngiltere yolundadır.

Tam Gwen gidecekken ortaya Electro çıkar. Efektli sahneler başlar. Efektler bazı yerlerde sırıtsa da bence o kadar kötü de değillerdi. Yani Spider-Man'e farklı bir hava vermeye çalışmışlar ve bu tür efektlerin sinemada en çok yakışacağı 3 karakterden biri Spider-Man. Diğer ikisi de Green Lantern ve Flash bence.




Anlamadığım bir şeyi de araya sıkıştırayım... Film boyunca son sahneye zemin hazırlanırken bana bu son sahneler çok zayıf geliyor. İlk filmde de vardı bu, son kavga sahneleri çok kısa kalıyor ya da tüm hikaye, tüm aksiyon oraya bırakılıyor, o da bize yetmiyor. Görsellik olarak tamam ama son sahnelerde heyecan tavan yapsa, nefesimizi tutarak izleyebilsek keşke, biraz daha uzatsalar... Ha bazılarınız, aksiyon sahneleri gayet yeterliydi, iyidi diyebilir. Gerçekten öyle de olabilir. Ben Gwen'in ölümünün Peter üstünde bıraktığı psikolojiyi bu kadar hızlı geçmelerinden rahatsız olduğumdan o sahneleri de öyle geçmişler diye düşünüyor olabilirim. İkinci bir seyre kadar bu konuda emin olamayacağım sanırım.




Ama şunu da söyleyeyim, Captain America ve Thor'un devam filmleri bu sorunları aşmıştı, özellikle Cap'te film sizi baştan sona kadar kendine bağlıyordu. Umarım Spider-Man'de gelecek filmler de aşar. Neyse filme dönelim, Gwen-Peter ortaklığı Electro'yu yener ama ardından Joker gülüşlü Goblin gelir. Gwen'i görünce anlar ki Peter Parker Spider-Man'dir. Gwen'i alır ve saat kulesine fırlatır Peter havada yakalayıp Gwen'i saat kulesinin içine bırakır ve heyecan dolu anlar başlar. O an geliyor mu acaba? Goblinle dövüş tutmaya başlayan Spidey Gwen düşünce ağ atar ve onu tutar aynı zaman da diğer eliyle Goblinle ugraşır bir ayağıyla da saati durdurmaya çalışır. Çünkü durduramazsa ağ kopar ve Gwen düşer. Tutamaz, ağ kopar Goblin bir tarafta bayılır Peter aşağı atlar ve ağını atar. Ama çok geç. Gwen çoktan yere çarpmıştır. Ne yazık ki.




Burda beğendim dakikalar ölümden hemen sonra ki anlardı. Andrew Garfield film boyunca iyi bir oyunculuk sergilerken bu sahneleri ayrı bir güzel oynamış. Ama o sahneden sonra direk cenazeye geçilmesi ardından da 4 mevsimi birden geçirip olayın oldu bittiye getirilmesi ve ardından Gwen'in konuşmasıyla Peter'ın gaza gelmesi tekrar kostümünü giymesi bunlar çok hızlı işlenmiş. Ben bunların biraz daha uzun tutulmasını hatta sonraki filme kadar Peter'ın yas tutmasını beklerdim. Çok önemli bir olayı bu kadar hızlı işlemeleri çok anlamsız geldi bana.

Ayrıca Emma Stone'u da kaybettik... Cidden film boyunca hem oyunculuğuyla hem güzelliğiyle göz kamaştırdıktan sonra ölümüne üzülmemek elde değil. 3. filmde birkaç flashbackte oynar muhtemelen ama gözler yine de hep onu arayacak. İnsan içinden bir acaba diyor. Acaba bir saç değişimiyle olur mu? Acaba...




Ardından gelecek filme dair izler gördük. Harry bir grup istiyor... Sinister Six, büyük ihtimalle orjinaliyle aynı kadroya sahip olmayacak ama şu an için Vulture, Dr. Octopus ve Electro orjinalinden olacak isimler gibi gözüküyor. Electro yok oldu derseniz de geri gelecektir. Ayrıca orjinalinden olmayan Rhino ve Green Goblin film de bulunacak. Bunların yanına da Mysterio, Kraven veya Sandman'den biri katılır heralde.




Böyle bir şeyin olmayacağına %99,9 emin olsam da üçüncü filmde şöyle bir başlangıç isterdim. Sinister Six Spidey'i yenmiş, Spidey'nin yeri, durumu belli değil, insanlar korku için de. Bazılarınıza bu hikaye tanıdık gelebilir. Çünkü az önce Forever Evil'ın başlangıcını üçüncü film için hayal ettim. Forever Evil'da böyle başlıyordu, kahramanlar hezimete uğramış ve yerleri bilinmiyor. Filmde böyle bir durum görsek hoş olmaz mıydı?

Bu altılıyı yenmek Spider-Man için kolay olmayacaktır o yüzden gelecek film bize symbiote'u sunabilir. Symbiote Spider-Man'i görebiliriz.




Evet sona gelirken filmle ilgili bahsetmediğim iki-üç şey kaldı onları da söyleyip gidiyorum. Öncelikle filmde Spider-Man'e "You are no avenger" diyorlardı. Yani "sen intikamcı( yenilmez(!) ) değilsin." Böyle bir gönderme vardı. Müzikler çok iyiydi, Hans Zimmer döktürmüş yine. Çok kaliteli olmuş müzikler... Ayrıca uzun süre sonra iyi bir 3D film izledim. Bu da filmin başarılı olduğu konulardan biri.

Ayrıca after credits olarak gösterilen 40 saniyelik bir Days Of Future Past klibi izledik... Bundan Spider-Man ve X-Men'in yollarının kesişeceğini düşünmeyin, tamamen Marc Webb'in Fox'la olan sözleşmesini feshetmek içindi bu durum. Yani Sony, Spider-Man için Marc Webb'i Fox'la anlaşması varken çağırdı. Fox'ta bizim filmimizin klibini after credits olarak koyarsanız sözleşmesini feshederiz dedi ve iki taraf anlaştı. Şöyle bir şey de var IMAX izlediyseniz siz de credits yoktur. Imax'e koymamışlar...

Evet bu kadar...

Genel hatlarıyla The Amazing Spider-Man 2 fena olmayan, benim çok beğenmediğim (tamamen o son kısmı oldu bittiye getirmelerinden olabilir) ama sinemaya gidilebilecek bir film olmuş... Beğenmedim dediysem de çok değil yani Spider-Man 2'den sonra ki en iyi Spider-Man filmi olmuş... Gidin izleyin, kaçırmayın derim.

Sonra ki yazılarda görüşmek üzere,

Hoşçakalın.

-Death52-


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder